Acemi Borsacının Seyir Defteri

Lidyalıların kulakları çınlasın ki, icat edilebilecek en güzel araç olan bir menkul değerleme klarnetini icat etmişler etmesine ama, şimdi ne kadar merhum Lidya'lı varsa kalksa gelse bu enstrümanı günümüz notaları ile çalıp bir düğün şarkıcısı bile olmazlar sanırım. Birde kendi kulaklarını çınlatıp kara toprağa balıklama girerler. İnsan oğlu olarak cılkını çıkarmadığımız bir şey olmadığı gibi paranında cılkını çıkardık. Ortada bir para var türlü türlü huyu var. Nereye ne işe yarayacağını bilemediğimiz bir değer. Kah hayaller kurdurur, kah kredi ödeme kuyruğunda durdurur, kimine wc kağıdı, kimine metal parçası, kimine hayatı, kimine ise amacı kılığına sokar peşinden koşarız.
Bir çok metal, taş, toprak, hayal, hayat almamıza yarayan bir araç olan para! Mütemadiyen yüzyıllardan beri gelip öteye giden bir çoğaltılma zorunluluğu olduğu düşünülür. Para bu cüzdan da durduğu gibi durmaz sahip olduğu taşıyıcıya ''beni çoğalt, beni çoğalt'' diye dış ses olarak sahip olduğu kişinin iç sesini baştan çıkarıcı gerdan ve bel kırmaları yapar ki her insanın içinde olan canavar aç gözlülüğü en nihayetinde ortaya çıkarır. Bir müteşebbis kılığına sokar. Ve derki neden ''ben kısa yoldan seni çoğaltımıyım''... Düşündüğünüz düşünceyi düşünmeyen insan yoktur herhalde ve daha kimsede parayı iyi fikir olmasına rağmen beceremedi !!! Öyle olsa çocuk yerine para bakıyor olunurdu.
Her zaman daha az koyup daha fazla para kazanma, yani sokak başındaki köşeyi dönmekle başlayan macera! Cadde köşesi, kış köşesi, yaz köşesi diye sürdü gitti ve bir dejavu, kısır döngü içerisinde hala sürmekte. dönüldü mü ? bilmem dönenlere sor. Hava karardı dönenin fıkrası gibi yapanlarda oldu bir daha ses solukta çıkmadı gören duyan yok hala ''bizde geri vites yok abi!'' Neden paraya mertlik mi söktürdün de haberimiz yok...
Bahsettiğim köşelerden biri de konu başlığından anlaşılacağı gibi en köşelerden köşe olan borsa yani acayip paraların döndüğü ve borsa yatırımcısının parasını sayamadığı her sahil memleketinde villalarının olduğu arabasını Bugatti Veron, sevgilisinin kainat güzeli ''ayakları yeşil, göbeği turuncu, öpüşürken dudaklarını kullanmıyorlarmış kainat bu her şey çıkabilir'' olduğu, yada ''buralar bir zamanlar dutluktu dedem dikti, babamda  bu binaları dikti. Ben mi Ben he he hı hı bende borsada .... diye söylentilene gelen iki çeşit kişi profili vardır.